CHP Kocaeli İl Sekreteri Batuhan Bayındır, konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“CHP Kocaeli İl Örgütü Proje Denetleme ve Kent Suçları Komisyonumuzun Dip Çamuru Temizliği Projesi kapsamında yapmış olduğu tespit ve açıklamalara Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden yanıt gelmiş. O halde net cevap isteyerek tekrar soruyoruz;
Eğer proje ÇED sürecinden geçirildiyse, neden ilgili sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar sürece dahil edilmemiştir? En az 10 takvim günü öncesinde ilan verilmesi gereken “Halkın bilgilendirilmesi ve sürece katılımı toplantısı” yönetmeliğe uygun biçimde ne zaman yapılmıştır?
Depolama tesislerinden kaynaklanabilecek olumsuz etkileri asgari düzeye indirmek için, koku ve tozların çevreye yayılmasını, kuşlar, haşere ve diğer hayvanların alanda üremesini ve alandaki patojenlerin çevreye taşınmasını sağlayacak, havada depo gazından kaynaklanan tabakalaşma ve aerosollerin oluşmasını engelleyecek sistemler kurulmuş mudur? Depolama alanları hangi ÇED sürecine tabi tutulmuştur?”
“SIZDIRMAZLIK BU NAYLONLA MI SAĞLANDI? “
Açıklamasında keşif alanından fotoğraf da paylaşan Bayındır;
“Kocaeli Üniversitesi tarafından hazırlanan Akademik Rapor doğrultusunda sızdırmaz zemin oluşturulduğu yanıtı verilmiştir. Fotoğrafta görüldüğü gibi böylesine ince bir naylonla bu zeminde sızdırmazlık oluşturulduğuna kendiniz inanıyor musunuz?
Türkiye’nin en büyük sanayi bölgelerinden biri olan Kocaeli, yıllardır sanayi atıklarını İzmit Körfezine akıtmaktadır. Körfezdeki canlılarda ağır metallerin yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Deniz dibinde PAH vb. tehlikeli organik bileşenlerin olduğu da bilinmektedir.” dedi.
“ÇEVREYİ KİRLETEN PROJELER YERİNE SANAYİ DENETİMİ YAPIN”
Asıl odaklanması gereken hususun körfezin atık denetlemesi olduğunu ekleyen Bayındır, açıklamasına şu sözlerle devam etti.
“Yapılan çalışmalarda İZMİT KÖRFEZİNE KİRLİ ATIK SU BOŞALTILMADIĞINDA 50 YILDA KÖRFEZİN KENDİ KENDİNİ TEMİZLEYECEĞİ BELİRTİLMEKTEDİR. Tüm kamu kuruluşları yetkilerini körfeze sanayi atıklarının atılmasını önlemesi hususunda hassasiyetle kullanmalıdır.
Maalesef drone çekimleriyle sık sık reklamı yapılan bu projenin, aslında gerekli hassasiyetten uzak, çevresel etkileri göz ardı ederek ve sadece yaklaşan yerel seçimlerde siyasi malzeme olarak kullanılma amacıyla tasarlandığı açıkça ortadadır.”
