Türkiye Kamu Sen Kocaeli İl Temsilcisi Yaşar Şanlı, memurlar için yılan hikâyesine dönen 3600 ek gösterge için Ankara’da yoğun bir mesai harcadıklarını ifade etti. Yetkili sendikanın gerektiği gibi çaba harcamadığını da söyleyen Başkan Şanlı, yapılacak zam ile vergi diliminde güncellemenin de yapılması gerektiğinin altını çizdi. Şanlı’ya Ankara ziyaretinde Türk Eğitim Sen Kocaeli 1nolu Şube Başkan Yardımcısı Ferhat Yüksel de eşlik etti.
‘11 BİN LİRA FAZLA VERGİ ÖDEYECEK’
Kamu çalışanları adına yapılması gereken her şeyi sendikamız yapıyor. İki gündür TBMM’de yoğun mesai harcayarak 3600 konusunda önemli kazanımlar elde eden Kamu Sen oldu. Mangalda kül bırakmayanlardan eser yoktu. Kadere terk etmeden mücadele eden ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ sözünün gereğini her daim yerine getiren sendikamız var olsun. Ayrıca; memur ve memur emeklisine Temmuz ayında yapılacak zam yüzde 40 olur ve vergi dilimleri güncellenmez ise memur, yılın ikinci altı ayında ortalama 11 bin lira daha fazla vergi ödeyecek. Dolayısıyla 6 ay için toplam ortalama 18 bin lira zam alan memur, vergi diliminden dolayı 7 bin lira zam almış olacak ve bu da aylık yüzde 15 zamma tekabül eder.
‘ZARURİ DEĞİL HAYATİ’
Bu arada zam dediğimize de bakmayın yetkili etkisizlerin, insanların hayallerini koltuklara pazarlayan sen takılı; ama malum olanlar yüzünden enflasyon farkı alıyoruz sadece. Bu durumu kırmanın yegâne yolu; seyyanen zam + enflasyon farkının her ay maaşlara yansıtılması + vergi dilimlerinin düzenlenmesi + refah payı formülümüzün derhal yürürlüğe geçmesidir. Ekonomik koşulların sabit bir maaşla geçinen emek insanlarını derinden sarstığı bugünlerde formülümüzün bir an evvel uygulanması zaruri değil hayatidir. Özellikle enerji, yakıt ve gıda giderlerindeki büyük artışların daha da devam edeceğini düşünürsek durumun çok daha ağırlaşacağını öngörmek çok da zor olmasa gerek.
‘KARGAŞAYI ÖRTEMEZSİNİZ’
Biz de bu duruma karşılık diyoruz ki; ülke ekonomisinin, yerli üretimin, işsizliğin tek çaresi çalışanların alım gücünün artırılmasıdır. Emeği ile geçinen memur, emekli ve işçilerin enflasyon ve birincil tüketim malzemeleri karşısında bugünkü perişan durumdan kurtulmaları için atılması gereken adım budur. Toplumculuk ilkemizden güç alarak bir kez daha net bir şekilde ifade ediyoruz. Şunu da artık net bir şekilde ifade etmeliyim ki; enflasyon açıklanınca aslında olan temmuzda alacağımız zam değil, o aya kadar ve o ay cebimizden ne kadar çıktığı, alım gücümüzün ne kadar düştüğüdür. Her yerde dönen sayılar ve kavram kargaşaları gerçekliği örtmez.
