Güngör Arslan cinayetinde savcı ağırlaştırılmış müebbet istedi

Gazeteci Güngör Arslan cinayetinde 3. duruşma Kocaeli Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada savcı esasa ilişkin mütalasında Avukat Ersin Kurt’a azmettiricilikten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti

Gazeteci Güngör Arslan, 19 Şubat tarihinde Cedit Mahallesi’ndeki ofisine gelen kişinin silahlı saldırısına uğramış ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Arslan’ı silahla çeşitli yerlerinden vurarak öldüren Ramazan Özkan olaydan birkaç saat sonra yakalanarak, tutuklandı. Yürütülen soruşturma kapsamında emniyet tarafından gözaltına alınanErsin Kurt, Burhan Polat, Can Yılmaz, Emrah Yıldırım, Ferhat Yıldırım, Hasan Emre Çelik, Özgür Taşkıran, Kadir Yıldırım ve Ramiz Saatçi çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanırken, A.Y, E.T, E.Y. ve Y.B’nin tutuksuz yargılanmasına karar verildi.

ÇOK SAYIDA İZLEYİCİ TAKİP ETTİ

Cinayet davasının ilk celsesinde ise tutuklu sanıklardan Özgür Taşkıran, Can Yılmaz, Kadir Yıldırım ve Emrah Yıldırım’ın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Davanın görülmesine bugün Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Davaya tutuklu sanıklar Ramazan Özkan, Burhan Polat, Ersin Kurt, Ferhat Yıldırım, Hasan Emre Çelik ve Ramiz Saatçi, öldürülen Güngör Arslan’ın eşi Suna Arslan ve kızı Nazlıcan Arslan, sanık ve müşteki avukatları ile çok sayıda izleyici katıldı.

EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSINLAR

Öldürülen Güngör Arslan ailesinin avukatı Cahit Çiftçi, TÜBİTAK’tan gelen digital verilere ilişkin olarak “1.celsede TÜBİTAK’a giden Selçuk Özdemir ve Ersin Kurt’un metaryalleri eksikliğinin kısmen giderildiği bellidir. Suç örgütü çerçevesinde bu iş yapılmıştır. Husumet de besledikleri Ramazan Özkan’ın ikinci alınan ifadesinde Burhan Polat ile Ersin Kurt’un bağlantıları nettir. Sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. Tutuklu sanık Ersin Kurt’un avukatı Naim Karakaya, dosyada savcının mahkeme istememesi rağmen delil topladığını öne sürerek savunmasında şunları söyledi;

HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR

“Mahkemeniz bu savcılığa daha önce bir yazı yazdı. Buna istinaden gelen belgeler var. Ancak Savcı bey, Ersin Kurt bu dosyada şüpheli olmamasına rağmen delil topluyor. Ben size soruyorum bu eksiklikleri tamamlamayı kim istedi? Savcı, bu dosyada benim müvekkilim için delil topluyor. Mahkeme talepte bulunmamış ama savcımız delil topluyor. Kocaeli Adliyesinde soğandaki ete soğan doğranıyor. Bunların hepsi tesadüf olamaz. Hukuk ayaklar altına alınmıştır. Burada savcılık değil avcılık yapıyor. Bu salonun dışında yargılama olamaz, bunu kabul etmiyorum. Bu belgeleri talebiniz olmadan dosyadan almanızı istiyoruz.

AKLIMIZLA ADETA ALAY EDİLMESİDİR

Gelen HTS kayıtlarına baktığımızda her cümlenin içine, her paragrafta Ersin Kurt’u koymak istemişler. Her gün binlerce kişinin aynı bazdan sinyal vermesi sizin ve bizim aklımızla adeta alay edilmesidir. Bu rapor bildiğimiz rapor değil anca dilekçe olarak kabul edilebilir. Kolluk savcı gibi katılan gibi hareket etmiş, istediğini vermiş istediğini vermemiştir. Mart ayındaki veriyi 9.aya kadar bekletip sonradan arka kapıdan delil getirmeye çalışıyorlar. Benim müvekkilim Ersin Kurt en başından bu yana ne söyledi ise hala aynı şeyi söylüyor. Bizim gözümüzde bu raporun hiç bir delili yoktur. ”

DEĞERLENDİRME YETKİSİ YOKTUR

Tutuklu sanık Burhan Polat’ın avukatı Burcu Öztürk,” Tespitler benim müvekkilim ve sanıkları doğruluyor. Ancak değerlendirme varsayımlar içine girmiştir. Kolluk ceza yargılanmasına delilleri toplar ve savcıya sunar, tek yetkisi de tespittir, değerlendirme yetkisi yoktur. Değerlendirme yetkisi sadece mahkemededir. Baz kayıtları, HTS kayıtları gibi net tespit değildir. Bu raporda altında ismi olan üç polis hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyorum” dedi.

ERSİN KURT RAPORU KABUL ETMEDİ

TÜBİTAK’tan gelen raporlarla ilgili söz alan tutuklu sanık Ersin Kurt, “Hakkımda soruşturma aşamasında açıkça benim daha önce bir araya geldiğim iddialar edilmiş, sanıklarla bir araya gelmediğim ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine kolluk yeni bir senaryo hayata geçirmiş ve baz noktalarından sanıklar geçtiğinde benim yanımdan ayrılmış gibi dosyaya koymuşlardır. Benim aldığım baz numaraları ile sanıkların aldığı baz numaralarının farklı olduğu göstermiştir. Burhan Polat ile ne şirketimde ne de çevresinde hiç oturmadım. Kolluk o gün Burhan Polat’ın benim yanımda değil başka bir olayın içerisinde olduğunu zaten biliyordu. Gelen rapordaki tespitleri kabul ediyor ancak değerlendirmeyi asla kabul etmiyorum. Hem birilerini azmettiricem hem de bana çek mi verin diyeceğim? Bunlar aleyhime delil de teşkil etmez” dedi.

SAVCI MÜTALAASINI VERDİ

Sanık avukatlarının yeniden bilirkişi raporu alınması ve diğer talepleri mahkeme heyeti tarafından reddine karar verildi. Mahkemede savcı sanıklarla ilgili mütaalasını da açıkladı. Cumhuriyet savcısı verdiği mütaalasında tutuklu sanık Ersin Kurt’un kendisi ile ilgili yapılan haberlerin ardından kin gütme sakiniyle hareket ettiği, olayı azmettirdiği ve işi kendi otoritesi altında çalışan hatta aracını da kullanan Burhan Polat’a verdiği, Burhan Polat’ın da Hasan Emre Çelik, Ramazan Özkan ile hareket ettikleri dosya kapsamında tespit edildi.

ERSİN KURT’A AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEMİ

Cumhuriyet savcısı tutuksuz yargılanan sanıkların da farkı suçlamalarla cezalandırılmasını talep etti. Savcının verdiği mütalaaya göre tutuklu sanık Ersin Kurt hakkında azmettirme suçundan müebbet hapis, Burhan Polat için müebbet hapis, . Tutuklu sanık Ersin Kurt da mütalaaya katılamadığı söyleyerek tahliyesini ce beraatini talep etti. Tutuklu sanık Burhan Polat, “Ramazan’a hiç bir yardımda bulunmadım. Ben olayın buraya geleceğini düşünmedim. Yaşanan olaydan dolayı pişmanım” dedi.

BEN KİRALIK KATİL DEĞİLİM

Ramazan Özkan mütalaaya katılmıyorum. Güngör Arslan ile aramızda herhangi bir husumetim yok. Burhan Polat onun için vatan haini dedi. Bende öyle olunca ben hallederim abi dedim. İstanbul’dan gelen arkadaşlar da gazeteyi yakamayınca kendimi kötü hissettim. Ben onu öldürmek isteseydim ayağa bile kaldırmazdım. Kendisi vurulunca bana ağza alınmayacak küfürler etti. Ben peşimden gelmesin diye havaya ateş ettim. Ben liralık katil falan da değilim. Ersin Kurt’u da tanımıyorum” dedi.

BİLSEYDİM SİLAHI DA SATMAZDIM

Tutuklu sanık Ramiz Saatçi, 9 aydır tutuklu olduğunu söyleyerek “Silah verme dışında bir ilişkim yoktur. Bu olayda kullanılacağını bilseydim silahı da satmazdım. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuksuz sanık Can Yılmaz mütalaaya katılmadığını belirterek “Ben ana yollardan gitmedim. O yol geliş ve gidiştir. Hatta özellikle de kameralardan geçtim” dedi. Tutuksuz yargılanan Yadigar Baştürk, “İddiaları kabul etmiyorum. Kimseyi kaydırmadım. Olayın aydınlatılması noktasında çabam vardı. Şimdi de sanık sandalyesindeyim. Tuğba’ya ne baskı yaptım ne de konuştum” dedi.