CHP Milletvekili aday adayı, Jeoloji Yüksek Mühendisi Hülya Güreli Yolcubal, 8 Mart’ın kutlanacak bir gün olmadığını, aksine Dünya Emekçi Kadınlar günü ve aynı zamanda bir mücadele olduğunu belirtti.
KADINLAR MÜCADELE ETMELİ
14 Mayıs’ta yapılması beklenen genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’den Milletvekili aday adayı olmayı planlayan Hülya Güreli Yolcubal, 8 Mart Dünya Kadınlar Günüyle ilgili açıklamalarda bulundu. 8 Mart’ın kadınların hakları ve emekleri için verdikleri mücadelenin günü olduğunu vurgulayan Yolcubal, 8 Mart’ta tüm kadınları, hakları ve özgürlükleri içine mücadele etmeye çağırdı.
KADIN VAR OLDUĞUNDAN
BERİ SÖMÜRÜLÜYOR
Tarihsel olarak 8 Mart’ın, 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlaması ve yaşanan çatışmalarda 129 işçinin ölümüne dayandırıldığını belirten Yolcubal, ancak kadınların emek mücadelesinin kadının var oluşu ile başladığını belirtti. Dünya var olduğundan bu yana kadın sömürüsünün olduğunu söyleyen Yolcubal, “Kadınlar dünyaya geldikten sonra 3-4 yaşından itibaren emek sömürüsüne maruz kalıyor. Evde anneye yardımcı olmak, varsa çocuğa bakmak gibi işlerle süreç başlıyor. Kadınlar eğitim hayatından önce emekçi hayatı ile hayata başlıyor.
EMEĞİMİZ GÖRÜLMÜYOR
Emek sömürüsü sadece üretim süreci ile ilgili değildir. Özellikle kalabalık ataerkil ailelerde emek sömürüsünün en net göstergesi gelin kimliği ile aileye katılan kadının yaşadığı sevgisizlik ve ilgisizliktir. Emeğinin hiç görülmemişidir. Aynı süreç köy hayatındaki kadınlar içinde geçerli. Tarlada, bostanda erkek ile aynı işi yapan kadın sabah en erken uyanan, akşam en geç uyuyan kişidir. Kadın tarlada, bostanda yaptığı işin dışında yemeği, çocuğun bakımını, ağıldaki koyunun, ahırdaki ineğin bakımını ve süt sağımını da yapmak zorunda. Kadın günün 4’te üçünü çalışmakla geçiriyor.
YAŞAMIN HER ALANINDA
KADIN SÖMÜRÜLÜYOR
Yaptığı tüm işlere rağmen ailede görülmeyen, sevgi ve takdir görmeyen tek kişi kadındır. Sırtına bebeğini bağlayarak kağıt toplayan, çayırlarda ot toplayarak ekmek yapıp pazarda satan, fabrikada üç vardiya çalışan, mecliste insan haklarını savunan, okulda eğitim veren, hastanede hasta bakıcılığı yapan ve hayatın her alanında yaşamı ören kadınlar 8 Mart’ta haklarını en güçlü şekilde yaşamın her alanında haklarını dile getirmeli. Çalışma hayatının, ev yaşamının, toplumsal yaşamın her alanında en çok ezilen, mobing gören biz kadınlarız.
KADINLAR GÜNÜ DEĞİL
EMEKÇİLER GÜNÜDÜR
Anlattığım nedenlerden dolayı 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü çiçek ve güzel sözlerle kutlanacak bir gün değil, hele hele dünya kadınlar günü hiç değil. 8 Mart kadınların sömürüye karşı çıktıkları, kendi hak ve hukukları için mücadele ettikleri bir gündür. Hülya Güreli Yolcubal olarak 8 Mart’ın kapitalist düzenin kadını metalaştırdığı bir gün olarak da kutlanmasına karşıyım” dedi.
