Türk Eğitim Sen Kocaeli 1 No’lu Şube Başkanı Yaşar Şanlı, uzman ve başöğretmenlik sınavı ile ilgili eleştirilerde bulundu. Şanlı konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, öğretmenlerin kariyer basamaklarının sınav sistemi ile belirlenmesine karşı olduklarını vurgulayarak öğretmenlerin derecesinin tecrübesiyle doğru orantılı olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
“BU KADAR MI DÜŞÜYORSUNUZ?”
Şanlı tarafından yapılan açıklama şöyle: “Hem sınava karşı olup hem de sınava hazırlık sürecinde üyelere nasıl destek olunurmuş? Yesinler. Sözde rekabet adına bu kadar mı düşüyorsunuz? Evet, Türk Eğitim-Sen öğretmenlerin kariyer basamaklarının sınavla belirlenmesine karşıdır. Tavrımız, uzman ve başöğretmenlik sürecinin ilk başladığı 2005 yılında da böyleydi bugün de değişmedi. Herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın 10 yılını dolduran her öğretmen uzman, 20 yılını dolduran her öğretmen de başöğretmen olarak değerlendirilmelidir. Çünkü, öğretmenlik, sadece bilme mesleği değil, bildiğini aktarma işidir. Dolayısıyla esas alınması gereken tek ölçüt tecrübe yani hizmet yılı olmalıdır.
“BEKLENTİLERİNİN SESİ OLDUK”
Türk Eğitim-Sen, 2005 yılında olduğu gibi şimdi de başta sınav şartı olmak üzere öğretmenlerimizi mağdur edebilecek tüm düzenlemeleri yargıya taşımıştır. Kariyer basamakları düzenlemesini de beraberinde getiren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun gündeme getirildiği 23 Ekim 2018 tarihinden itibaren, her düzeyde ve her şekilde mücadele ortaya koyduk; görüşmeler, yazışmalar, eylemler, kampanyalar, sosyal medya gündem çalışmaları ve nihayetinde yargı süreciyle meslektaşlarımızın beklentilerinin sesi olduk. Nihayetinde yargı süreci de devam etmektedir. Ancak tüm bu mücadeleyi ortaya koyarken, diğer yandan da işleyen süreçte üyelerimizin azami fayda sağlamaları ve olası mağduriyetlerini engellemek için gayret ortaya koyuyoruz.
“DOĞRUSU BUDUR”
Türk Eğitim-Sen birileri gibi ‘Saldım çayıra, mevlam kayıra’ anlayışında olamaz. Sorumlu sendikacılık anlayışının gereği olarak, her aşamada üyesinin yanında durmaya ve destek olmaya devam edecektir. Bir yandan hukuki süreci sonuna kadar yürütürken ve öğretmenlerimizin kariyer basamaklarını sınavla belirleme gereksizliğini iptal ettirme gayretini ortaya koyarken, diğer yandan süre giden bir işleyişte başarılı olmaları için tüm imkanlarını seferber edecektir. Doğrusu budur. Sorumlu ve ahlaki sendikacılığın gereği budur. Varsın birileri boş lafla peynir gemisiyle oynaşsın, Türk Eğitim-Sen otuz yıldır olduğu gibi doğruları yapmaya devam edecektir.”
