Altılı Masanın aylardır beklenen adayı görüşmelerin ardından
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
Altılı Masada yaşanan Meral Akşener krizi, İYİ Parti’ye ve Akşener’in kendisine
yöneltilen tepki, Akşener’i ittifakın bileşenlerinden biri olarak kalmaya mecbur bıraktı.
Adeta bir testere görevi görerek CHP’li belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı göreve çağıran Akşener’in bu anlamsız çıkışı ve aylardır görüşme sürdürdüğü yol arkadaşlarına söylediği ağır sözler partisinde bile karşılık bulmadı.
Zaten amacı parlamenter sisteme dönmek olan bir ittifakın halk Mansur Yavaş’ı istiyor veya Ekrem İmamoğlu’nu istiyor gibi hamasi sözlerle dağılması beklenemezdi.
Meral Akşener beklediği karşılığı ne belediye başkanlarından ne de kendi tabanından bulamazken, asıl karşılık bulan tüm süreci büyük bir soğukkanlılık ile yürüten Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.
Ne sosyal medyanın kazanacak aday trollerine ne de kendisini hizaya çekmeye çalışan popülistlere meydanı bırakmadı.
Amacı kuruluşundan belli olan ittifak bize neyi vaat etti?
Biz sizi bu baskı döneminden, kötü yönetimden, hak etmediğinizi düşündüğümüz her şeyden kurtarıp daha iyi bir noktaya taşıyacağız.
Bunu yapacak olanı sosyal medya anketleriyle mi belirleyeceksiniz? Yoksa aday olması beklenen isimlerin karakterleriyle mi?
Bugüne kadar yaşanabilir bir düzen için en büyük vaadi Kemal Kılıçdaroğlu vermedi mi?
İstediğiniz kadar anket yaptırın.
Bugün Meral Akşener’in restine rağmen belediye başkanları, farklı siyasi partiler ve seçmenleri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında duruyorsa bunun iki sebebi var.
Kemal Kılıçdaroğlu çalmayacak ve kimseyi ötekileştirmeyecek.
Bugün nasıl MHP baraj altında kalmama hesabı yapıyorsa siz de aynı durumlara düşebilirsiniz.
Anketlerde güvendiğiniz yüzde 15’lere sığınmayın.
Bir düzen partisi için bunlar bir seçimle, bir sözle, bir hainlikle yerle bir olabilecek şeyler.
Son yaşananların ardından Altılı Masada yaşanan sürecin kazananı Kemal Kılıçdaroğlu olurken çok net şekille kaybedeni ise Meral Akşener oldu.
Kendi partilileri arasında masaya geri dönerek güveni kazansa bile artık birçoğunun gözünde Meral Akşener güvenilmez bir isim olarak hafızalara kazındı bile.
Asıl gerçek olan ise Kemal Kılıçdaroğlu artık her zaman olduğundan çok daha güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı olmaya aday.
Vaatlerinden süreci yönetmesine, son yıllarda değişen siyaset dili ve partiyi artık net bir şekilde iktidara yönlendirmesine kadar başarılı bir lider profiline büründü.
AKP’nin can damarları olan büyükşehirleri teker teker aldı.
Artık Kılıçdaroğlu için vakit ittifakı iktidara taşıma vakti.
Ülkenin içinde bulunduğu yönetilemez ekonomiden, yıllardır yaşananlardan, hukukun ayaklar altına alınmasından, depremde yaşanan akıl almaz şeylerden, en önemlisi tüm meclisin tek adamın ağzına baktığı sistemden çıkışın anahtarı artık Kılıçdaroğlu’nun elinde.
Bu ülkenin vatandaşlarından çalınan sadece paraları değil çok daha fazlası.
Artık vatandaş adı değişmiş, kendi yandaşlarını zengin edip geri kalanı ezen yeni bir AKP –yeni bir Erdoğan- istemiyor.
Bu yolu açacak olan, ülkeyi fabrika ayarlarına döndürecek olan isim şu an Kılıçdaroğlu.
Hem de hiç olmadığı kadar büyük bir destekle.
