1. Haberler
  2. Güncel
  3. Makine Mühendisleri’nde kongre

Makine Mühendisleri’nde kongre

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
TMMOB Makine Mühendisleri Odası (MMO) Kocaeli Şubesi’nin 15. Olağan Genel Kurulu, bugün başladı. 2 gün sürecek olan genel kurulda seçimler yarın yapılacak Mevcut Başkanı Murat Kürekçi’nin yeniden aday olmadığı genel kurul sonrası seçilen yönetim ilk toplantıda başkan seçecek. Kürekçi’nin halen yönetiminde olan isimlerin öncülük ettiği Demokrat Mühendisler Grubu genel kurula tek aday olarak katıldı. Kocaeli Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Oda Binasında yapılan genel kurulda Gebze ilçe temsilciliği ile Bolu, Düzce, Sakarya temsilcilikleri çatısı altında üye olan 8 bin 309 üyenin oy kullanma hakkı bulunuyor.
 
YOĞUN KATILIM 
Kongreye İzmit Belediye Başkan Yardımcısı ve odanın önceki dönem başkanı olan Ünal Özmural, DİSK Kocaeli Temsilcisi Vedat Küçük, İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol, HDP İl Eş Başkanı Leyla Aygün, SES Kocaeli Bölge Temsilcisi Murat Harata, Eğitim Sen İl Temsilcisi Suphi Yıldırım, Veteriner Hekimler Odası Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Bostancı, Akademik odalar birliğine bağlı oda yöneticileri, Sivil Toplum Kuruşları temsilcileri katıldı. Kongrenin divan başkanlığını Mehmet Özcan Taraş Gerçekleştirirken başkan yardımcılığını Akın Turan divan üyeliklerini ise Erdoğan Davulcu ve Burcu Gizem Özmen gerçekleştirdi. Makine Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ali Ekber Çakar toplantıya video konferans ile katıldı.
 
“KORONA İLE KARŞI KARŞIYA KALDIK”
Toplantının ilk konuşmasını odanın mevcut başkanı Murat Kürekçi gerçekleştirdi. Kürekçi konuşmasında, “Mesleğimize odamıza saldırıların, doğamıza ranta talan edenlerin, zalimlerin karşısında tüm ötekilerin demokrasinin ve eşitliğin yanında saf tutarız. Bu nedenle hedeflerine koyarlar bizi. Bu yüzden yılmadık yılmayacağız. Böyle bir sürecin üzerine bizim yönetim dönemine denk gelen ve ilk defa tecrübe edindiğimiz Covid Salgını ile karşı karşıya kaldık. Bunun üzerinden gelecek ortak bir aklı ortaya koyabildik. Bu süreci kendi içimizde yönetebildiğimizi ifade etmek istiyorum. Bizler Mart 2021 itibari ile dünyayı etkisi altına alan virüs döneminde zor bir süreç geçirdik. Sağlıktan ekonomiye birçok alanda yeni koşullar gelişti. Yaşanan salgında ilk günden itibaren oluşturacağı çeşitli raporları kamuoyu ile paylaşmaya gayret ettik” ifadelerini kullandı. 
 
“TARİHİN EN BÜYÜK KRİZLERİNDEN BİRİ”
Salgının etkili olduğu süreçte ülkemizde 85 bin insanın hayatını kaybettiği yönünde açıklamalar yapıldığını ifade eden Kürekçi, bunların 3 katı kadar fazla olduğu açık ve seçik. Bu sayının inandırıcı olmadığını herkes bilmektedir. Ülke tarihinin en büyük kriz dönemlerinden birini yaşıyoruz. Yapılan zamlar ve enflasyon halkın belini bükmekte ve bunun faturasını da emekçi ödemekte. Fatura tarifelerinde de gözüktüğü gibi ucuz ve kaliteli bir elektriğe sahip olunmamıştır. İğneden ipliğe her şeye zam geldi. Gerçek enflasyonun ne kadar acı olduğunu hepimiz hissetmekteyiz. Kimlerin hangi büyük vurgunlar yaptığının akıllara geldiği bir dönemi yaşamaktayız” dedi. 
 
“ONBİNLERCE KONUTUN ELEKTİRİĞİ KESİLDİ”
Kürekçi açıklamasının devamında, “Geçtiğimiz dönemde emekçiler yaşadıkları geçim sıkıntısını ifade etti ama kimse duymak istemedi. Hakkını arayanlar tehdit edildi. Son olarak ilimizde Farplas işçileri kendi haklarını aradıkları için şiddete uğrayarak gözaltına alındı. Ekonomik eşitsizliğin gün geçtikçe arttığı günümüzde evine ekmek götürmek için mücadele eden her kim varsa biz onların yanındaydık. Kovid dönemi boyunca sermayenin çarkı için emekçinin canı hiçe sayıldı. İşsizlik karşısında gençlerin iş bulma ümidi azalmıştır. Ücretsiz çalışan öğrenciler kendilerini geleceğin işsizi olarak görmekte. Enerji girdilerindeki artış nedeni ile elektriği kesilen on binlerce konutun yanında iş yerleri de eklendi. Üretim yapan sanayi kuruluşları ve firmalar fatura artışlarını ürünlere zam yaparak karşılamaya çalışacak” dedi. 
 
“İNSANLARA KARŞI SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDİLİYOR”
Kürekçi’nin ardından Demokrat Mühendisler Grubu adına Mehmet Ali Elma konuştu. Elma konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Hepinizin bildiği gibi küresel boyuttaki koronavirüs salgını, çalışma dönemimiz boyunca oda faaliyetlerimizi ve günlük hayatlarımızı köklü biçimde değiştirdi. Oda faaliyetlerinde aktif görev alan arkadaşlarımızın ve üyelerimizin de aralarında bulunduğu kayıplarımızın üzüntüsünü yaşıyoruz. Hepsini bir kez daha saygıyla anıyoruz. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yetmezlikleri, ekonomik kriz; liyakatsiz Sağlık Bakanlığı ve il sağlık müdürlüğü yöneticileri, salgını kontrol altına alamamış ve kendi haline bırakmıştır. Bakanlığın ve müdürlüklerin halk sağlığı yükümlülükleri rafa kaldırılmıştır. Bu tercih ile ölümlere sessiz kalan popülist, bilimsellikten uzak iktidar, yaşam hakkı ihlali yapmaya ve insanlığa karşı suç işlemeye devam etmektedir.
 
“HAYATIMIZA DARBE VURDU”
Geçtiğimiz çalışma dönemine damgasını vuran sadece salgın değildi. İki yıl boyunca her geçen gün daha da derinleşen ekonomik kriz de hayatımıza en az salgın kadar büyük bir darbe vurdu. Ülke tarihimizin en derin siyasal ve ekonomik krizlerinden birini yaşıyoruz. Gıda ürünlerinden doğalgaza, akaryakıttan elektriğe kadar tüm ürünlere birbiri ardına gelen zamlar, emeğiyle geçinen geniş toplum kesimlerinin hayatlarını sürdürülemez hale getirdi. İktidar, muhalif kurum ve yapıları işlevsizleştirmek ve sonuç olarak etkisizleştirmek için devletin tüm olanaklarını, kurumlarını kullanmaktan geri kalmıyor. OHAL KHK’leri ile yaratılan Anayasasızlık hali fiilen devam ettiriliyor.
 
“EMEKÇİ AY SONUNU GETİRMEYE ÇALIŞIYOR”
Daha yılın ilk günlerinde gelen zamlar ve vergi oranlarındaki artışlar nedeniyle asgari ücrete, memur maaşlarına ve emeklilere yapılan göstermelik artışlar daha emekçilerin cebine bile girmeden eriyip gitti. Emekçi ve dar gelirli kesimler her gün daha fazla borçlanarak, daha fazla kredi kullanarak ay sonunu getirmeye çalışıyor. Emekçiler sorumlusu olmadıkları bir krizin bedelini ödemek zorunda kalıyorlar. Krizin sorumlusu kapitalizmin iştahlı uygulayıcısı olan siyasi iktidarın ise emeğin daha fazla değersizleştirilmesi, toplumun daha fazla yoksullaştırılmasından başka bir vaadi bulunmuyor. 
 
“MÜCADELE YOLU YOK SAYMA DEĞİL”
Ekonomik krizle mücadelenin yolu onu yok saymak değildir. Krizden çıkışın yolu emek eksenli politikalar geliştirilmesi, kamusal anlayışın yaygınlaştırılması ve üretime dayalı bir ekonomik yapının kurulmasıdır. Krizden çıkışın yolu emeğin sesine kulak verilmesidir. Çalışanların giderek yoksullaştığı, işsizliğin büyüdüğü, toplumsal gerilimlerin arttığı koşullarda ülkeyi yönetenlerin yürüttüğü siyasetin dili ve tarzı da kendisi gibi düşünmeyenlere karşı haksız ve adaletsiz bir uygulamaya dönüşmektedir. Bugün küresel sermayenin talepleri ile hareket eden, ülkeyi pazar haline getiren; halkın en temel anayasal haklarını kullanmasına engel olan zihniyete karşı, TMMOB ve Odamıza her zamankinden daha fazla sahip çıkma, toplumsal yaşamın cemaat kültürü ile gericileştirilmesine karşı mühendislik mesleğinin gelişimi ve bilimin toplum yararına kullanılmasını daha fazla savunma zamanıdır”
Makine Mühendisleri’nde kongre
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir